Kazı işlemleri, inşaat sektöründeki en temel olan işlerin başında gelmektedir. Kazı işleri yapılmadan tamamlanabilen inşaat işi neredeyse yoktur. Ancak kazı işleri, inşaat sektöründeki en ölümcül iş kazalarına da neden olmaktadır. Bu nedenle kazı alanlarında iş güvenliği önlemlerini almak büyük bir önem taşımaktadır. Çalışma alanına veya yapılacak işe göre birçok kazı türü vardır. Kazı, toprağın bulunduğu yerden manuel olarak çıkarılmasıyla veya çeşitli makinelerin kullanılmasıyla oluşturulan yapay boşluklar, çukurlar veya delikler olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda tünel açma, asitle temizleme, sıyırma ve şekillendirme ile kanalizasyon kazısı (hendek açma) gibi birçok farklı çeşitte kazı türü bulunmaktadır.
Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği
Kazı işlerinde iş güvenliği yönetmeliği en kapsamlı olan yönetmeliktir. Bu düzenleme, kazı öncesi ve sırasında çözülmesi gereken konuları belirlemektedir. Kazı alanı, zemin, zeminin eğim yüksekliği, yapısı, direnci ve çalışma yöntemine bağlıdır. Uygun eğim alanını belirlemek için ise toprak yapısı, iklim koşulları ve kazı yakınında oluşabilecek olası etkiler dikkate alınmalıdır.
OSHA standartlarına göre, her çalışanı göçük tehlikesinden korumak için uygun güvenlik sistemleri kullanılmalıdır. Ancak koruma sistemi gerektirmeyen iki istisna bulunmaktadır. Bunlardan ilki, dar bir alandaki sert kaya üzerinde kazı çalışmaları yapılıyorsa ve ikincisi dar alanın derinliği 1,5 metreden azsa ve uzmanlar bu durumun göçüğe neden olmayacağını bildiriyorsa, koruma sistemi gerekmektedir.
Kazı İşlerinde Karşılaşılan Tehlikeler
Kazı güvenliği sağlamak amacıyla pek çok risk ve tehlike için önlem alınmaktadır. Bu açıdan kazı çalışmaları esnasında karşılaşılan riskler ve tehlikeler aşağıdaki biçimde sıralanabilir:
- Göçük
- Kazı araçları
- Dar alan
- Çalışan kişilerin kazıya düşmesi
- İş makinelerinin yeraltı borularıyla ya da üst kısımda bulunan enerji hatlarıyla temas etmesi
- Çalışanların üzerine düşen ekipman ve yükler
- Kazıya giriş ve çıkış bölümleri
- Duman, zehirli ve patlayıcı gazlar, oksijen yetersizliği gibi durumlar
- Su birikmesi
- Toprak altında bulunan kablolar ve körelmiş olan nesneler
- Malzemelerin uygunsuz ve yanlış kullanımı
Bu tehlikeler arasında, en çok meydana gelen çökme kazaları ve kazı alanı kenarında aniden erime ve gevşek toprak şeklinde meydana gelen heyelanlar yer almakta olup, bu kazalar sık bir biçimde ölüm ve yaralanmalara neden olmaktadır. Bu açıdan en çok dikkate alınması gerekilen tehlike göçük riskleridir.
Göçük Olmasının Nedenleri
Göçük kavramı, kazının yapıldığı alanın kenarlarındaki zeminin herhangi bir nedenle çöktüğü, gevşediği, aniden kaydığı veya düştüğü bir olayı ifade etmektedir. Ölüm veya yaralanma riski en yüksek olan göçük oluşumunda birçok faktör yer almaktadır. Açık kazılarda ve hendeklerde, toprak, yerçekimi etkisine ve çevresel faktörlere dayanmalıdır. Aksi takdirde toprağın doğal yapısı zayıflayarak yerinde kalması imkansız bir hale gelmektedir. Dolayısıyla zemini gücü, toprak stabilitesi, yerçekimi faktörleri ve çevresel faktörlerle doğrudan göçük ile ilişkili görünmektedir. Göçüklerin meydana gelmesine neden olan faktörler ise şu biçimde sıralanabilir:
- Zeminin nitelikleri
- Toprakta bulunan nem miktarı
- Titreşimler
- Önceki kazılar
- Ağır iş makineleri veya hafriyat yığınları
- Çevre ve hava şartları
- Kazılı bölgenin açık kaldığı süre
- Yakında bulunan yapılar
Göçük Riski İçin Alınması Gerekilen Önlemler
Kazı güvenliği ve alınacak önlemler açısından dikkat etmeniz gereken ilk konu, zeminin türü, toprağın nem oranı, kazının süresi ve hava koşulları gibi bütün faktörleri hesaba katarak önlem almaktır. Bunun için ilk olarak risk değerlendirme çalışmaları yapmanız gerekmektedir.
Toprağın göçmesini önlemek adına kazı çalışmaları eğimli şekilde yapılabilir. Aynı zamanda kazının gittikçe daralacak bir şekilde kademeli olarak yapılabilmesi de mümkündür. Şev ve kademe oluşturulması, göçük riski için alınan önlemlerin balında gelmektedir. Ancak dar bir alanda kazı çalışması yapacaksanız bu yöntemleri kullanmanız mümkün olmayabilir. Öte yandan, iksa yapılması, kazının kenarlarını tutarak desteklediği için toprak kaymasını önlemektedir. Bu açıdan dar alanlar için kullanımı uygundur. Buna ek olarak kalkan yerleştirerek de göçük ve benzeri olayların önlenmesi de mümkündür.
Kazı İşlerinde Koruyucu Sistemler Nedir?
Kazılarda iş güvenliği sağlamak için üç farklı koruyucu sistem bulunmaktadır. Kalkanlı sistemler, genellikle çelik çerçeveye kaynak yapılan ve aynı zamanda alternatif bir koruma önlemi olan çelik plakadan yapılmış hareketli bir yapıdır. Bu koruma sisteminin temel amacı kazılan yüzü desteklemek değil, göçük veya benzeri olaylar meydana gelirse, kalkan içindeki işçileri bu olaylardan korumaktır. Bu sistemde kazı işlemi sırasında kalkan ile kazı kenarı arasında boşluklar varsa, hafriyatın yatay hareketini engellemek için bu boşluklar toprak ile doldurulmaktadır. İksa sistemi, bir destek sistemidir. Yatay ve dikey yapısı zeminin sağlam olmasını sağlamakta ve kaymayı engellemektedir. Taşıyıcı sistem genellikle derin temel çukur mühendisliğinde ve zemin yapısında kullanılmaktadır. Genel olarak mevcut alan ve sistemin bölgesel yapısına göre ayırt edilmektedir. Bu durumda çeşitlilik, binanın tüm alanlarına uygulanabildiği için oldukça faydalı bir süreçtir. Son olarak şevler ise, 1,5 metreden fazla bir derinliğe sahip olan kazılar için kullanılmaktadır. Şev eğimini belirleyen iki ana faktör vardır. Bunlar baraj yüksekliği ve arazi öz yeterliliği özelliği taşıyan bölmedir.
Kazı Esnasında Dikkat Edilecek Konular
Kazı güvenliği yönetmeliği kapsamında kazı esnasında dikkat edilmesi gerekilen birkaç konu bulunmaktadır. Bu açıdan şantiye alanı güvenlik perdesi ile çevrileceğinden şantiye üzerinde oluşturulan kazı alanının etrafına uyarı çizgileri çekilmeli ve uyarı levhaları işaretlenmelidir. Aynı zamanda kazı sırasında çıkarılan malzemeler kazının kenarına minimum 0,6 metre aralıklarla konularak bariyerler oluşturulmalıdır. Rampalarda ise birden fazla aracın bulundurulmaması gerekmektedir. Ayrıca hafriyat makinelerini çalışma alanına getirmek için doğru ve güvenli yöntemler (örneğin rampalar, merdivenler, kaldırma sistemleri) kullanılmalıdır. En önemli konu ise yağış esnasında kazı yapmamanızdır. Buna ek olarak aracın, kazılan toprağı kazı alanına girip çıkarmak için kullandığı rampanın eğimi 35 dereceyi geçmemelidir. Bu mümkün değilse yük asansörleri kullanılmalıdır. Kazı çalışmaları esnasında ortaya çıkan tozlar için sulama gibi gerekli önlemler alınarak sağlığa zarar vermesi engellenmelidir. Hafriyat araçlarının kazıya toprak boşaltması durumunda, tekerleklerin arkasına doğal setler veya takozlar yerleştirilmelidir.
Kazı işlerinde iş güvenliği talimatı kapsamında eğer kazı içerisine herhangi bir kişinin düşmemesi için kazı çevresi kapatılmalıdır. Zehirli gazların ortaya çıkması gibi sorunları engellemek adına ise boru gaz hatları önceden incelenmelidir. İş makinelerinin bu borular ile temas etmemesi adına kazı öncesinde elektrik planları baz alınmalıdır. Hafriyat makineleri ağır ve tehlikeli oldukları için, bu araçların yanında kimsenin bulunmaması gerekmektedir. Ayrıca çalışanların hepsi herhangi bir tehlikeden korunmak adına koruyucu ekipmanlar ve baretler kullanmalıdır.
Kazı Denetimi Nedir?
Kazı desteğinin kurulabilmesi, değiştirilebilmesi ve kaldırılabilmesi için yetkili bir kişi gerekmektedir. Bu açıdan yetkili kişiler, kazı alanlarında çalışan kişiler için güvenli çalışma talimatları vermektedir. Ayrıca bu kişiler kazı işini denetlemektedir. Her vardiyanın başında denetimler gerçekleştirilmeli ve ardından hafriyat işinin güvenilirliğini ve istikrarını etkileyebilecek bir olaydan sonra ve bir heyelan veya kaya düşmesinden sonra çalışılmalıdır. Eğer denetim raporları sonrasında kazının güvenli olmadığı tespit edilirse, çalışma durdurulmalıdır.