Bütün gündelik yaşantılarımızı çevreleyen binaların, yolların, evlerin, iş yerlerinin, köprülerin, kaldırımların ya da asfaltların yapımında iş makineleri kullanılır. İlaveten başka birçok işkolunda karşımıza çıkan bu makinelerin hayatımızda oldukça büyük bir yeri vardır. Bu anlamda, iş makineleri medeniyetin temel taşlarından birini oluşturur. Ayrıca, teknolojik ilerlemelerle birlikte sürekli gelişim ve değişim kat eder. Bu yazımızda, iş makinelerinin tarihsel gelişimine ve üretim süreçlerine ilişkin çeşitli bilgiler bulabilirsiniz.
Buharlı İş Makineleri
İş makinelerinin tarihçesi asırlar öncesine, antik dönemlere kadar uzanır. Ancak Sanayi Devrimi ile birlikte buhar motoru üretilene kadar, kullanımda olan iş makineleri insan ya da hayvan gücüne dayanıyordu. Basit makine mantığı ile ilerleyen ve uygulanan kuvvetin daha büyük bir kuvvet haline dönüştürülmesine yardımcı olan bu araçlar hem zaman açısından hem de işgücü açısından pek verimli değildi. Amerika’da 1800’lerin sonunda buhar motorunun traktörlerde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte iş makineleri üretiminde de bir çığır açılmış oldu.
Gaz ile Çalışan İş Makineleri
19. yüzyılın sonlarında iş makineleri ile buhar motorunu bir araya getiren üretim süreçlerine ilaveten, eş zamanlı olarak gaz ile çalışan iş makineleri geliştirilmeye başlandı. Paletli hareket sistemine sahip olan ve gaz ile çalışan traktörler özellikle tarım alanında bir devrim yarattı. Böylece hem daha hızlı hem de daha az insan gücü gerektiren tarımsal üretim süreçleri mümkün hale gelmiş oldu.
Traktörlerden Ekskavatörlere…
1920’lerde bir kova aparatına sahip olan tekerlekli ekskavatörlerin üretimi gerçekleştirilmeye başlandı. Madencilik alanında öne çıkan ilk ekskavatörlerle birlikte iş makineleri ticari üretim süreçlerine dahil olmuş oldu. Ekskavatörlerle eş zamanlı olarak inşaatlarda kullanılan buldozer ve benzeri makinelerin de piyasaya sürülmesi bu dönemde gerçekleşti. 1910’larda üretilmeye başlanan dizel motorlar 1920’lerin ortasına doğru iş makinelerinin önemli bir parçası haline geldi. Ancak 1930’larda Büyük Buhran tüm dünyayı vurduğunda bu hızlı gelişim süreci de sekteye uğradı.
1950’lerde İş Makinelerinin Yeniden Doğuşu
1950’lere kadar buhar motoru ya da içten yanmalı motorlar ile çalışan, elektrik ya da gaz kullanarak güç üreten çeşitli makineler üretilmiş olsa dahi iş makineleri endüstrisinin gerçek anlamda bir sektör haline gelmesi 1950’lere tekabül eder. Büyük Buhranı takip eden İkinci Dünya Savaşı’nın son bulmasının ardından dünya genelinde ve özellikle Amerika’da iş makinelerinin üretiminde çeşitli patlamalar meydana geldi. Bu tarihe kadar çoğu iş makinesinde kablo ile kumandaya dayalı bir mekanizma kullanılıyorken 1960’larda hidrolik sistemin yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile birlikte iş makineleri daha kullanışlı, daha pratik, daha verimli ve daha dayanıklı bir karakter kazandı. Hidrolik sistem sayesinde makinenin mekanizmasında bulunan sıvıya uygulanan basınç yoluyla makinenin pistonları hareket ettirilmeye başlandı. Pistonların hareketi yoluyla iş makinesinin ve ataşmanların çeşitli hareketleri gerçekleştirmesini sağlandı. Eş zamanlı olarak, üretilen iş makineleri devasa boyutlara ulaştı. 360 ton çekiş gücüne sahip traktör üretimi gerçekleştirildi.
İş Makinelerinin Durgunluk Dönemi
1980’lere kadar özellikle Arap ülkelerine uygulanan petrol ambargosunun kömüre duyulan ihtiyacı artırmasıyla birlikte madencilikte kullanılabilecek iş makinelerinde büyük ilerlemeler meydana gelmişti. Ancak 1980’lere gelindiğinde, dünya genelinde sektörde bir durgunluk ortaya çıktı. Sadece tekel haline gelmiş birkaç firma ayakta kalırken, çok sayıda üretici üretime son verdi. Amerika’da eyaletler arası otoyol sistemi Interstate’in tamamlanmış olması bu durgunluk döneminde önemli bir rol oynadı. Ancak sektör daha az maliyetli, daha kompakt makinelerin üretimine yönelerek 1990larda bu durgunluğu geride bıraktı. Çevre duyarlılığının artmasıyla birlikte makinelerin gaz salınımını asgari düzeye çekmeyi zorunlu kılan politikalar küçük iş makinelerinin üretimine yönelme arzusunu pekiştirdi. Böylece hem ekonomik gelişmeler hem de çevre politikaları her işte o işin gerektirdiği kadar kapasiteye sahip bir makine kullanımına dayanan anlayışın ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş oldu. Yüksek kapasiteli makinelere hem küçük işler hem de büyük işler yaptırma alışkanlığı geride kalmaya başladı.
Satın Almadan Kiralamaya Geçiş
2000’lere gelindiğinde iş makineleri sektöründe ürün yelpazesi oldukça genişlemiş ve farklı özelliklere sahip çok sayıda makine üretmek mümkün hale gelmişti. Bunun önemli sonuçlarından bir tanesi kullanıcıların satın alma süreçlerinden kiralama eğilimine geçişi oldu. Farklı zeminlerin, işkollarının, iş formlarının farklı makineler gerektirdiği anlayışı dünya genelinde yaygınlaştı. Bunun sonucunda işin gerektirdiği donanımlara sahip makineler kiralama yoluyla temin edilmeye başlandı. Eş zamanlı olarak çevreye zararı asgari düzeye indirmeyi ve yakıtın verimli kullanılmasını sağlamayı hedefleyen teknolojilere yapılan yatırımlar arttı.
Kiralık iş makineleri için ana sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bugünden Geleceğe…
Fordist üretim sistemiyle üretim bantlarının 1920lerde hayatımıza girdiği andan itibaren iş makineleri üretiminde de montaj hattı yaygın olarak kullanılıyor. Ancak günümüzde makine üretimi yapan firmalarda iki farklı yönelim görmek mümkün. Bazı firmalar parçaların üretimini farklı firmalara yaptırıp parçaların montajını kendisi gerçekleştiriyor. Bazıları ise bütün parçaların üretimini ve montajını kendisi yapıyor. Küreselleşmenin bütün sektörlere hakim olması ile birlikte her iki eğilimin de oldukça yaygın olduğunu söylemek mümkün. Hem üretim hem de montaj süreçlerinde robotların ve otomatik makinelerin kullanımı da günümüzde giderek yaygınlaşmakta.
İş makinesi üretimi uzun erimli bir süreç olduğu için firmalar genellikle üretim ve teslimat planlamalarını yıllık olarak yapıyorlar. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılının planlamalarında ciddi aksamalar meydana gelmiş olsa dahi iş makinesi endüstrisi gelecek yıllara dair gelişimin devam edeceği vaadini sürdürüyor.